1 Mayıs kutlamalarının simge afişleri, dünyayı avucuna sığdırmış havaya kaldıran nasırlı eller ve zincire vurulmuş işçi afişlerinin çizeri ressam, heykeltraş Orhan Taylan son yolculuğuna uğurlandı. Taylan’ın cenazesi Bebek Camii’nde öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından Aşiyan Mezarlığı’nda toprağa verildi.
82 yaşındaki ressam ve heykeltraş Orhan Taylan 13 Ekim’den beri İstanbul Topkapı’daki bir hastanede zatürre ve kan şekeri yüksekliği şikayetleri nedeniyle tedavi görüyordu. Taylan 4 Kasım Cumartesi günü tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Orhan Taylan’ın vefat haberini oğlu Ferhat Taylan sosyal medya hesabından “Son yazını birlikte geçirdiğimiz için mutluyum. Seni çok özleyeceğiz” notuyla paylaşmıştı.
Şair Ataol Behramoğlu ise sosyal medya hesabı üzerinden , “Sanatçı, düşünür, bir Mayıs’ın simgesi emekçi ellerin taşıdığı dünyanın yaratıcısı, devrimci, cezaevi yoldaşım, kardeşim, canım arkadaşım Orhan Taylan’ın ölüm haberi yüreğime ateş gibi düştü” paylaşımı yapmıştı.
1 Mayıs kutlamalarının simgesi haline gelen afişlerin tasarımcısı ressam ve heykeltraş Orhan Taylan için Bebek Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene Taylan’ın ailesi, yakınları, sanat camiasından dostları ve işçi sendikalarından temsilciler katıldı. Öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından Taylan’ın cenazesi toprağa verilmek üzere Aşiyan Mezarlığı’na götürüldü.
“Babam büyük bir sanatçıydı”
Babasına veda eden oğlu Ferhat Taylan, “Babam büyük bir sanatçıydı. Aynı zamanda çok cömert, dostluğuyla tanınan güzel bir insandı. Çok acı çekmedi. Güzel bir günde uğurluyoruz onu. Arkadaşları, öğrencileri burada. Bugün burada büyük bir ilgi var. Seveni çokmuş, zaten bunu biliyordum ama burada onları görmek güzel” dedi.
“Dostlarımız hiçbir zaman yalnız bırakmadı”
Cenazeye katılan herkese teşekkür eden Taylan’ın eşi Melek Ulagay Taylan, “Ne denir bilmiyorum. Burada bulunan herkese, tüm dostlarına ve Orhan’ı sevenlere çok teşekkür ediyorum. Dostlarımız bizi yalnız bırakmazlar, bizim kuşak hiçbir zaman hiçbirimizi yalnız bırakmadı. Biz öyle insanlar değiliz. Biz bugünün insanları değiliz. İnsan kıymeti de biliyoruz, yaşam kıymeti de biliyoruz. Onun için de bugün bu kadar üzülüyoruz” diye konuştu.
“Çok değerli bir insanı toprağa veriyoruz”
Cenazeye katılan ünlü ressam Bedri Baykam ise, “Ömrünü kendi sanatına vakfetmiş, mütevazı ama bir o kadar ciddi ve bütün demokratik değerlere son derece önem veren, 12 Eylül’de barış davasının faturalarını ödemiş ama dimdik ayakta durmuş, insan hakları, işçi haklarını daima savunarak kimliğini en net şekilde ortaya koymaktan çekinmemiş, son derece değerli bir meslektaşımızdı. Başkanı olduğum Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği’nden 2016 yılında ‘Yılın Sanat Onur Ödülü’ nü kazanmıştı. Son derece değerli bir arkadaşımızı kaybettik. Son derece sanatı tüm hücrelerine geçirerek ömrünün üstünden hergün bunu böyle yaşamış çok değerli bir insanı toprağa veriyoruz bugün” şeklinde konuştu.(DHA)
Orhan Taylan kimdir? 1941 Samsun’da doğan Taylan, ilkokulu Samsun’da bitirdi. 1960 yılında İstanbul Amerikan Erkek Koleji’nden mezun oldu. 27 Mayıs 1960 askeri darbe rejiminin getirdiği bir yasa uyarınca, askerliğini yedek subay-öğretmen olarak yapmak için başvurdu. İki yıl Söke Sazlıköy’de öğretmenlik yaptı. 1962’de İtalya’ya giderek Roma Güzel Sanatlar Akademisi’ne girdi. Duvar resmi tekniklerini araştırdı. 1966 yılında Roma Akademisi’ni bitirip Türkiye’ye döndü. Türkiye İsçi Partisi’ne üye oldu. Dekoratif duvar resimleri yaptı. Sendikalara ve gençlik derneklerine afişler, dergi grafikleri çizdi. 1968’de ilk kişisel resim sergisini İstanbul Belediye Galerisi’nde açtı. Vasıf Öngören’in oyunları için sahne dekoru, kısa metraj film denemeleri ve seramik çalışmalar yaptı. Heykelci Kuzgun Acar ve karikatürcü Tan Oral ile çeşitli ortak çalışmalarda bulundu. 1976’da düzenlenen Antalya Uluslararası Sanat Festivali’nde ilk duvar resmini yaptı. Görsel Sanatçılar Derneği Başkanlığı’na seçildi. Serigrafi tekniğini öğrendi. Çizdiği “1 Mayıs” afişi, Prag’da düzenlenen uluslararası sendikal afişler yarışmasında birincilik ödülü aldı. 1988-1990 yılları arasında eserleri Londra, Amsterdam ve Moskova gibi ülkelerde sergilendi. Bu dönemde yağlı boya çalışmalara ağırlık verdi. İstanbul’daki atölyesinde sergiler düzenledi. Çok sayıda kişisel sergi açtı ve karma sergilere katıldı. |